Bebeksi Konuşma Çocuğun Sosyal Yaşamını Etkiliyor

18.09.2024 03:29
Bebeksi Konuşma Çocuğun Sosyal Yaşamını Etkiliyor
Editör: Haber Merkezi

Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Gözde Malkoç, çocukların konuşma seslerini öğrenme sürecinin bebeklik döneminde başladığını, bu dönemden itibaren gelişimin dikkatle takip edilmesi gerektiğini kaydetti.

Dil ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı Gözde Malkoç, “Öncelikle ses bilgisi, dil gelişimi sürecinin en başından bebeğin sese yanıt vermesi, gelen sesleri model alması ve kendi kişisel seslemelerini gerçekleştirmesi ile başlar” dedi.

Okul öncesi dönemde tüm konuşma sesleri öğreniliyor

Çocukların bebeklik döneminde öncelikle ünlü sesleri çıkartabildiğini söyleyen Malkoç, bütün konuşma seslerinin 5-6 yaşlarına kadar öğrenildiğini kaydetti. Gözde Malkoç, şunları söyledi:

“Bebeklik döneminde çıkarılan bu ünlü sesler ağlama, bağırma, neşe durumlarını yansıtmak için kullanılan seslemelerdir. Ünlü seslere, daha sonra /b, k/ gibi sesler eklenir. /b/ sesinde iki dudağın kapanması gibi seslerin davranışları, kullanımları çocuklar tarafından zamanla örtük olarak öğrenilir. Tipik gelişen çocuklar, 5 – 6 yaşlarında hemen hemen bütün konuşma seslerini öğrenmiş olurlar. Seslerin öğrenilmesi ve söylenebilmesi tabi ki katı bir sıraya bağlı değildir.

Çocuğa basit gelen, kolay çıkartabildiğinden başlayarak gelişim seyreder. Başlangıçta, b, p dudak seslerini daha kolay ayırt ederken k, g, t, d gibi sesleri ayırt edemeyebilir. Çocuk anadilinde olan, duyduğu ve ayırt ettiği sesleri öncelikli olarak kullanmaya başlar. Henüz edinmemiş olduğu sesler ise, çıkartılan seslerle yer değiştirir. Çocuk, k sesini çıkartamıyorsa kapı yerine tapı diyebilir, kapı örneğinde olduğu gibi sözcük başı pozisyonda k sesini çıkartamıyorken sözcük sonu pozisyonda aynı sesi kaşık yerine taşık şeklinde çıkardığı da görülebilir. Sesbilgisel gelişim, k sesi gibi sesbirimler, ‘bak’ gibi sesbirimlerden oluşan heceler sesbirimlerin dizilişine özgü kurallarla birlikte vurgu tonlamaların edinilmesini de içerir” dedi.

5 yaşından büyükse ve harfleri söyleyemiyorsa dikkat

Çocuğun 5-6 yaşlarına kadar hemen hemen bütün konuşma seslerini öğrendiğine dikkat çeken Gözde Malkoç, 5 yaşından büyük çocuklarda bazı sesleri çıkaramamanın önemli bir işaret olduğunu belirterek “Çocuğun ilerleyen dönemde bazı sesleri çıkaramaması ebeveynleri de tedirgin ediyor. Ebeveynler, ‘Çocuğum hala bebek gibi konuşuyor’, ‘Çocuğun bazı harfleri söyleyemiyor’ veya ‘çocuğum peltek konuşuyor’ şeklinde çocuklarının konuşmasına yönelik endişe yaşayabiliyor. İşte bu şikayetler, sesbilgisel gelişim ile açıklanabilir. ‘’Çocuğun konuşmasına yönelik endişeler varsa bir uzmana başvurulması erken müdahalede büyük önem taşımaktadır” uyarısında bulundu.

Malkoç, bebeksi konuşmanın bazı ebeveynler tarafından ise sevimli kabul edilerek pekiştirilebildiğini söyledi ve şu örnekleri paylaştı:

“Bu durum konuşma sesini öğrenen bir çocuk için uygun davranış değildir. Çocuk erken dönemde konuşmasının kabul edilmesinden bir rahatsızlık duymasa da ilerleyen dönemlerde ben neden söyleyemiyorum şeklinde konuşmasından sitem edebilir. Örneğin sıklıkla r sesini çıkaramamaktan dolayı her yaştan kişi kliniğe başvurmaktadır. Birey arıya ‘ben buna ayı demek istiyorum artık’ şeklinde ifadeler kullanabiliyor. Konuşmasına karşı biraz daha hassas olan kişiler, ilerleyen dönemlerde arkadaşlarıyla konuşurken o sesin olduğu kelimeleri kullanmaktan kaçınabilir ya da sınıfta okuma yapmak istemeyebilir.”

Konuşma okul başarısını olumsuz etkiliyor

Çocuklarda dil becerilerinin yaşla birlikte geliştiğini kaydeden Gözde Malkoç, “Uzun ve karmaşık cümle yapılarını kullanan çocuklarda, çıkartılamayan seslerin olması konuşma anlaşılırlığını epey düşürecektir. Aynı zamanda çıkarılamayan seslerin fazla olması okul çağı dönemde okuma ve yazma becerilerini olumsuz etkileyecektir. Bahsedilen bu nedenlerden dolayı çocuğun sesbilgisel farkındalığı ve seslerin çıkartılmasına engel olan anatomik yapılar uzman bir dil konuşma terapisti tarafından değerlendirilmelidir. Gerekli görüldüğünde terapiye başlanmalıdır” dedi.

Etiketler:

Yorumlar (0 yorum)

Henüz bu içerik için yorum yapılmamış.