Little Caesars’tan Franchise'lara Özel Destek Paketleri

Pandemi sürecinde global anlamda bir daralma yaşayan yeme – içme sektöründe yatırımcılara özel yeni ekonomik formüller de kapıda. Öyle ki geçen ay sadece ABD’de bazı fast food markalarının eyalet bazında iflas başvurularında bulunması, global devleri harekete geçirmiş, tanınan ünlü bir hamburger zinciri ülkedeki bayileri için 40 milyon dolarlık acil durum fonunu devreye aldığını duyurmuştu.

Geçen sene itibariyle 46 milyar TL büyüklüğe ulaşan Türkiye yeme/içme sektöründe ise tablo, ABD örneğindeki kadar karanlık gözükmüyor. Ancak normalleşme sürecinde özellikle franchise’leri korumak adına önemli adımlar da atılmıyor da değil.

Sektörün yüzde 4’ünü oluşturan pizza segmentinin en başarılı markalarından Little Caesars, pandemi süresince yatırımcılarına sunduğu desteklerle öne çıkan markalar arasında yer alıyor.

Yüksek hijyen standartlarında üretilen lezzetlerini pizza severlerle buluşturan Little Caesars’ın pandemi döneminde yatırımcıları için pek çok formül ürettiğini anlatan Genel Müdür Banu Arıduru, “Salgını hep birlikte dayanışma halinde çalışarak atlattık. Pandemi döneminde başlattığımız pek çok tedbire halen devam ediyoruz. Her hafta franchisee’lerimiz ve restoran müdürlerimiz ile görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Bu görüşmeler sayesinde saha hakkında bilgi sahibi olup, hızlı kararlar alıp uygulamaya geçebiliyoruz. Süreç boyunca franchisee’lerimizi ekonomik olarak destekledik. Ödeme öteleme, destek primi, hammadde alımlarında indirim gibi pek çok fırsat sunduk. Ayrıca Devletimiz tarafından sağlanan SGK, KDV indirimi ve Kısa Çalışma Ödeneği gibi avantajlarla alakalı konularda da kendilerine uzman desteği sağladık” dedi.

“Destek primi oluşturduk…”

Bu zorlu süreçte yatırımcılarına yanlarında olduklarını hissettirdiklerini anlatan Arıduru, “Mart’ın ikinci yarısından bu yana yatırımcılar için en önemli konu nakitti. Biz de bu konuda kendilerine destek olmak istedik. İlk önce franchise’larımıza arkalarında olduğumuz mesajını verdik. Elimizden geldiğince personelimize, ailemize iyi bakacağımızı, müşterilerimize lezzetlerimizi ulaştırmaya devam edeceğimizin sözünü verdik. Ödeme problemi çeken ve ödeme erteleme isteyen herkese yardımcı olmaya odaklandık. Bir destek primi oluşturduk ve bize ödedikleri royalty’i düşürdük. Bu onları çok ferahlattı” dedi.

Franchiseelerimize yönelik önemli iskontolara gittiklerini de vurgulayan Arıduru, “Tüm şubelerimiz, standart ve onaylanmış ürünleri bir merkezden almak durumunda. Biz de çok anlamlı bir indirim yaptık. O dönem ne bizim ne de onların kâr amacında olmadığı bir dönemdi. Tek amacımız vardı; işletmelerimizin açık kalması ve servis vermeye devam etmesi. Dolayısıyla ben pandemiyi aile bağlarımızı güçlendiren bir süreç olarak görüyorum” dedi.

“Yılı kayıp olarak görmüyoruz…”

Pandemi sonrası sektörü değerlendiren Arıduru, “Franchising, Türkiye’de algısı en yüksek yatırım alanı olarak karşımıza çıkıyor. Bu pazardaki zincir işletmelerin yüzde 80’inin gıda olduğu ifade ediliyor. Franchise sisteminin hızla gelişmesi, yeni yatırımları ve iş birliklerini de beraberinde getiriyor. Sistemin hızlı büyümesinde; sermaye tutarı, girişimcinin motivasyonu, sistemin standart olması, kabul görmüş bir marka ve kontrol mekanizması gibi unsurların etkisi büyük. Ancak tüm bunlar Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgını dönemi için yeniden yazılmaya başlandı. Yeme-içme sektörünün izolasyon döneminde ciddi oranda daraldığını söyleyebiliriz ancak sürecin yılın ikinci yarısında normalleşmeye başlayacağını öngörüyoruz. Bu nedenle de yılı tamamen kayıp bir yıl olarak nitelendirmiyoruz. 2021 yılında sektörümüzün ilerleyişini sürdüreceğini düşünüyorum. Özellikle döviz kuru kaynaklı yükselişe geçen ekipman ve kurulum maliyetlerinin belirli standartlara oturtulmasıyla yatırımcıların ilgisinin ve cesaretinin devam edeceğini düşünüyoruz” dedi.

“Her ne kadar birçok şirket restoranlarını kapamak zorunda kalmış olsa da bu süreçte yemek sektörünün eve servis konusunda ne kadar titiz çalıştığını gördük” diyen Arıduru, sonbahar dönemine de dikkat çekti. Banu Arıduru: “Bu yıl, sektörümüz önemli kayıplara uğramış olsa da ayakta kalmayı sürdürecektir. Hatta sonbaharla birlikte salgının atlatılmasıyla sektörün tekrardan büyümeye başlayacağını söyleyebiliriz. Bu süreçte dijital platformlara gerekli yatırımlarını yapan marka değeri yüksek şirketlerin krizi büyüyerek atlattığına şahit olabiliriz.

Kurumumuz özelinde Nisan ayında satışlarımız eski seviyesine geri döndü. Restoran hizmeti ve Gel-Al seçeneği yasaklanmış olmasına rağmen, eve servis (delivery) tarafındaki artışlarla satış kaybımızı telafi ettik. Hatta karantina döneminde eve servise izin verilmesiyle birlikte en yüksek satışları yakaladığımız zamanları bile yaşadık” dedi.