Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım Canlı Yayınınında neler konuşuldu

18.09.2024 03:29
Ekrem İmamoğlu ve Binali Yıldırım Canlı Yayınınında neler konuşuldu
Editör: Haber Merkezi

Gazeteci İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünü yaptığı 'İstanbul2019 Seçim Özel' isimli program Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. Yıldırım ve İmamoğlu İstanbul seçimine bir hafta kala projelerini açıkladı, gündemdeki tartışılan soruları yanıtladı.

Binali Yıldırım: Evlatlarım geldi, benim Babalar Günü'mü kutladılar. Benim Babalar Günü'nü kutlayacak bir babam olmadığı için bana hediyeler almışlar. Mutlu oldum.

Ekrem İmamoğlu: Dilerdim ki  bu yayın 31 Mart öncesi olsun. Her şeyden önce emek gösteren herkese teşekkür ediyorum. Sayın Yıldırım'a da çok teşekkür ediyorum. Burası bir tartışma ortamı. Ben de sayın Binali Yıldırım'ın babalar gününü kutluyorum. Ülkedeki tüm babaların babalar gününü kutluyorum. 

İstanbul'da yaşayan bir vatandaşım. Oyumu kullandım, hata yapmadım. Kusurum yok. Seçimin iptali gibi bir durumda kaldım. Yine oyumu kullanacağım. Biz bu seçime niye giriyoruz?

Binali Yıldırım: Sizin bir kabahatiniz yok. Sizin oylarınız sayılırken şaibe karıştı. YSK durumu değerlendirdi ve yenilenmesine karar verdi. Bizim tercihimiz yenilenmemesiydi. Çok çabaladık ama CHP bize yardımcı olmadı. Seçime gitmek zorunda kaldık. Keşke oyların tamamı sayılabilseydi. Kimsenin kafasında bir şüphe kalmayacaktı. Bir daha İstanbulluları yormayacaktık. Değiştirmek zorunda kalmayacaktık.  

Oylar çalındı. Sayılmaya başlandı. Geriye kalan yüzde 90 sayılsa seçimin sonucunun değişeceği aşikar. Oyların tekrar sayılmasını çok istedik. Ve maalesef bir dirençle karşılaştık.

Oyları kim çaldı?

Onu bilecek olan YSK'dır. Siz yolda gidiyorsunuz biri cüzdanınızı çekti. Ne dersiniz? Cüzdanım çalındı dersiniz. Yer değiştirdi demezsiniz. Benim oyum bir başka adaya yazılıyorsa bu çalınmadır.

YSK bir karar verdi, rakibiniz sayın Binali Yıldırım'ın açıklamalarını gördünüz. Aynı soruyu size de sormak isterim. Ben bu seçime neden gidiyorum?

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle şuradan başlayalım, YSK'nın verdiği bir kararı CHP istemedi yorumu tamamen yanlış bir yorum. Öncelikle şunu söyleyeyim 31 Mart gecesini hızlıca hatırlayalım. 31 Mart gecesinde bir saat olmadı ki seçim kapanalı televizyon kanallarının bir kısmı açıklamayla yasakları çiğneyerek bir süreç başlattı. Veri alamama kısmı 12 saate yakın sürdü.Oylar kafa kafaya olduğu andan itibaren ne olduysa sayın Yıldırım ben seçimi kazandım diyerek açıklama yaptı. Ne tesadüftür ki o esnada Anadolu Ajansı veri yayınını kesti. 29 binden indi diyor sayın Yıldırım 1 nisan tutanağı burada. 24 bin 57 ilk tutanak sayısı. 

Biz seçmen olarak zarfa 4 pusula attık. Siz dediniz ki bu pusulalardan 1'i geçerli sayılır, biri geçersiz sayılır.

Ekrem İmamoğlu: Sayın Yıldırım ertesi sabahın Anadolu Ajansı'nın neden kestiğine dair açıklaması yok. Niçin 12 saat veri verilemedi. 20 bin 388'e maddi hatalardan sonra indi. O sandıklar sondaj yaptıkları 57 sandıktan adımıza artı oy çıktı. Şimdi İsmail Bey dört oy var burada. Senin 20 liranın 5 lirası sahte. Buna hiç kimse inanmaz. Bu süreçte çaldılar, kime? Ben de bilmiyorum olmaz. Bunun içinde iftira var. Bu çaldılar lafı olmaz. Kime söylüyorsunuz. AK Parti'de görev alan kardeşlerime mi söylüyorsunuz? YSK'nın raporunda çaldılar yok. Meydanlarda çaldılar var, kim çaldı?

O gün ne oldu?

Binali Yıldırım: Olayları çarpıtmanın gereği yok. Açık konuşalım. Fark inmedi mi? Aradaki fark 13 bin 729. Başlangıçta ne kadardı? Kaldı ki Ekrem Bey ilk açıklamasını akşam 9'da yaptı. 9 puan öndeyiz diye ilk açıklamayı yaptı. Benim ilk açıklamam 11.25'tir. Sayı da vermedim. Orada bir hata yok. İkinci olarak Anadolu Ajansı niye yayını kesti kesmedi o benim işim değil. Pusula meselesine gelelim. Bir aldatmacadır. İtiraz edilen Büyükşehir Belediye Başkanlığı. Maltepe için MHP, Büyükçekmece için AK Parti. İtiraz edilen oy pusulası saydırılır. İşi çarpıtmanın bir manası yok.

YSK bir karar verdi 6 Mayıs'ta. Yeni bir seçime gidiyoruz. Bu seçim neyim seçimi? Sizin açınızdan manası ne? İki kampanya yaptınız. Bir takım değişiklikler yaptınız. Sayın Erdoğan daha geri planda kalmış gözüküyor

Binali Yıldırım: Ekrem Bey şunu söyledi. Biz yeniden sayılmasına itiraz etmedi dedi. Koca bir yalan. CHP'nin müraacatı var elimizde. Aynı zamanda biz YSK'ya da götürdük. O da ret kararına uydu. Başlayan sayımlar varsa devam etsin dendi. Tamamı sayılsa sonuç değişecekti. Biz bunu Maltepe'de gördük.

Aradaki fark 808 oy. Açık ara seçim bizim lehimize olacaktı. Bizim istediğimiz şüpheler kalksın. İstanbul halkını düşünerek istedik. 23 Haziran'a gidiyoruz. Söylemlerimde bir değişiklik yok. Baştan beri İstanbul'u konuşuyorum. İstanbullu vatandaşlarımızla buluşacağım. Esnafla, kadınlarla, gençlerle...

Beka söylemi vardı...

Binali Yıldırım: Biz bir ittifak ile seçime giriyoruz. Bu Cumhur İttifakı olarak ben. Dolasıyla iki ittifakta partiler var. MHP, AK Parti bir tarafta... Diğer tarafta İYİ Parti, CHP, HDP de bu ittifakı destekliyor.

Ekrem imamoğlu: Bir kere saat 9 gibi açıklama yaptığım doğrudur. Yüzde 64'te rakibimizi gösteriyor. Yaklaşık bir buçuk saatin üzerine hukuksuz yayın yapmıştır televizyon kanalları. Saat 2:20'de benim açıkladığım veri aynen şöyle girdiğimiz veriler üzerinden artık sonucun değişme şansı kalmamıştır. Onun için 29 bin sayısı vardır. Bu veriler üzerinden söyledik. 1 Nisan'daki veri burada. Birleştirme tutanağı burada. Yalan ifade yanlış ifade yanlış bir şey değil. Gerekçeye göre karar veriyor YSK. Sayımı yapan kişilerin hukuka aykırı olduğunu söylüyor. Sadece ve sadece sandık kurulu üyelerine bakıyor. Soyadına göre seçmeni tanıdıklarını söylediler. 2019'da yapılan yenilenen seçim bir demokrasi süreci mücadelesidir. Bu süreçte hiç beka sorunu yok konu İstanbul'a döndü. 

Ben neden Ekrem İmamoğlu'na oy vereyim?

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle cümlemi tamamlamı istiyorum. Bakın 31 Mart akşamını geçelim dedi sayın Yıldırım, geçemeyiz. Biz tutanaklarımızı sağlam tutmasaydık o gece iş biterdi. Biz mücadelemizi verdik. Ve gönülden söylüyorum ki o işte yüz binlerce insanın hakkı vardır. Bu süreç bir kurgudur. Bu süreçte tek bir cümle bile edilmemesi sıkıntı yaratır. 

Niye kesti Anadolu Ajansı verileri? 

Ekrem İmamoğlu: İşine gelmediği için. Biz demokrasi mücadelesi veriyoruz. Biz hak hukuk mücadelesi veriyoruz. Demokrasi sürecini sıkıntıya uğratanlara mücadele veriyoruz. Kibirden arınmış ben bilirim diyen değil, bunun için biz 23 Haziran'da herkesin oyuna talibiz.

Ben Ekrem Bey'e oy verdim. 23 Haziran'da ikinize de bakıp  karar vereceğim. Neden Binali Bey'e vereyim?

Binali Yıldırım: İthamlar var. Kul hakkı yemek, kibirli olmak. Bu seçime beraber girdik. Bu ilk defa olan bir şey değil. Bu başka yerlerde de oldu. CHP oyların tamamına sayılmasına direnmeseydi bu seçim tekrarlanmayacaktı. Biz bunu yüzde 10 sayımındaki farkı görünce rahatlıkla söylüyoruz. Biz yakın oy aldık. Aradaki fark 13 729'du. Ben 10 kazanıyorum, Ekrem bey 2 kazanıyor. Anadolu Ajansı ile görüşmedim. Benim tahammül edemeyeceğim şey yalan konuşmaktır. Ben ne bileyim Anadolu Ajansı'nın veri akışını. Biz elimizdeki verilerle takip ederiz seçimi. 

Vaatleriniz var. Doğal gaza indirim, İSPARK... Rakibinizin 18 günlük başkanlığı var. Ve başlattığı uygulamalar var. Siz de daha sonra bunları başlatıyorsunuz. Size şöyle eleştiri geliyor: Siz 15 yıldır belediyedesiniz. Neden bu zamana kadar yapılmadı? Şeklinde sorular geliyor.

Binali Yıldırım: AK Parti belediyeciliği İstanbul'a çok şey kazandırdı. 94'te 14 litre su veriliyordu, şimdi 101 litre su veriliyor kişi başına. İstanbul'un suyu akmıyordu, su getirildi. 200 km mesafeden İstanbul'a su getirildi. Kanalizasyon suyu şimdi yüzde 70. Yeşil alan 10 milyon metrekareden 60 milyon metrekareye çıktı.  1.500 otobüs vardı şimdi 6.500 tane var. Metro ile taşınan 32.700 yolcu sayısı şimdi 4.505.000.

31 Mart'tan sonra YSK tarafından mazbatanızı aldınız. Birtakım uygulamalarınız oldu. Bu 18 günü anlatır mısınız?

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle şunu söyleyeyim, 'Ekrem Bey'in yalan konuşması' cümlesine müdahale etmemenin nedeni programa olan saygımdandır. Binlerce deyip bir algı yaratılıyor. Esas fark geçersiz oylardandır. Bu gün geldiğimiz noktada 18 günde vaat ettiklerimizi tek tek yerine getirdik. Bizim birçok projemiz kopyalanıyor. Örneğin ulaşım indirimi. 25 yıldır yaptıkları, elbette yapacaksınız. Şimdi bir kere şunu söyleyeyim, tabii ki yapacaksınız. Bu gün bizim 18 günde yaptıklarımızı kendinize mal etmenin anlamı yok. Biz yerine getirdik.

Binali Bey'e bir soru sorar mısınız?

Ekrem İmamoğlu: Tekrar soruyorum, Sayın Yıldırım Anadolu Ajansı o akşam yaptıkları sizin için ne ifade ediyor? 12 saat veri verememesi ne ifade ediyor? Bakanlarla yaptığınız görüşmeleri çok doğal ve normal karşılarken AA ile görüşmediğinizi ifade ediyorsunuz? Gece yarısı 2,3'ten sonra Gönül Belediyeciliği diye donatılmasının talimatını kim verdi? Ben hala çaldıların muhatabının kim olduğunu merak ediyorum

Binali Yıldırım: Anadolu Ajansı'nın yayın kesmesinin sebebini yetkileri açıklamalı. Normal bir şey değil. Ama sorumlusu ben değilim. Niye gönül belediyeciliği kazandı. 25 tane belediye kazanmış AK Parti. Ne yapacaktık? Seçimi kaybettik mi diyecektik. 14'te karşı taraf kazanmış. Ben anlamakta zorlanıyorum. 

Nüfusun yüzde 65'ini kazanmışız. Çoğunluk Cumhur İttifakı'nda. Sonuç buyken kaybettik mi diyecektik. O afişler partimiz tarafından asıldı.

Binali Yıldırım: Siz gelir gelmez neden büyükşehrin veri tabanını kopyalama talimatını neden verdiniz? Bunun kanuna aykırı olduğunu bilmiyor muydunuz? Sizin hukukçularınız sizi yanılttı mı?

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle şunu söyleyeyim, özellikle burada sayın Yıldırım'a bunu hatırlatmak isterim. 'Bir belediye başkanı belediyesiyle ilgili her türlü işlemi yapabilir' dedi. Bu cevabı verdi kendileri. Bu bir yedekleme işlemidir, veri yedeklemek için de veri kopyalaması yapılır. Bir afaki değişiklik yapılabilir, bize de ihbarlar geliyor. Kaldı ki yapamadık. O da hukuksuz bir karar. Hiç ilgisi olmayan bir kişinin orada ne olduğunu bilemiyorum, hukuksuz bir karardır. Veri yedekleme bu kadar basit bu kadar kolay bir işlemi başka bir yere taşımak... Bunun güvenlik açısından hiçbir riski yok. Biz bu işleri istediğimizde daire başkanı bana brifler verdi. Sayın Yıldırım'ın ilk fikrine dönmesini talep ederim.

Seçimden sonra bir itiraz olacak mı? Seçim sonucunu kabul edecek misiniz?

Binali Yıldırım: Teknoloji ile aram iyidir. Veri yedekleme ayrı iştir, kopyalama ayrı iştir. Bir yerde değil, iki yerde yapılıyor. Hiçbir veri saklanamaz. Yediği vardır. Onu düzeltme ihtiyacı duydum. Benim söylediğim cümlenin ön kısmını ifade etti. Elbette her şeyi inceleme hakkı vardır. Ancak neden kopyalama ihtiyacı hissediyor? Bunu ifade etmek istedim. Mahkeme kararı yanlış dedi. İlgisiz dedi. İlgisiz değil belediye meclis üyesi avukat. Veri kopyalama bir FETÖ taktiğidir. Dışarıdan 3 tane uzman görevlendirildi. Memurlar dururken, kozmik odalara dışarıdan adam tayin edemezsiniz.

Her seçimin sonucu kabul edilir. Seçim demokratik bir işlemse, itiraz süreci de buna dahildir. Belki biz etmeyeceğiz Ekrem Bey edecek. Umarım itiraz olmaz.

Seçim sonucunu kabul edecek misiniz?

Ekrem İmamoğlu: Önce şunu söyleyeyim, elbette ki seçimlere itiraz haktır. Ama uydurma gerekçelerle itiraz yapmayız biz. Dolayısıyla bizim sürece dair hep eleştirdiklerimiz bunlardı. Algı diye tarif edilen şey çok net aslında karşı tarafın yaptığı bir uygulama. Çaldılar, bu soru cevaplanmadı. Dolayısıyla ben size bir şey söyleyeyim FETÖ uygulamalarının nasıl olduğunu ben bilmem. Veri kopyalama işi çok masum işlemdir. Bizim yaptığımız işlem çok masum işlemdir. Şunu ifade edeyim, İBB seçimleri yüz binlerce insanın katkısıyla güvenli olacaktır. Bizim itiraz etme gereğimiz kalmayacaktır.

Ordu'da yaşananlar çok gündeme geldi. Bunu açıklamanızı isterim. Ordu'daki VIP dediğimiz devlet adamların girdiği salona girdiniz. Orada ne oldu, neden oldu? Neden sinirlendiniz? Bir valiye hakaret ettiniz mi?

Ekrem İmamoğlu: Trabzon memleket ziyaretim, daha sonra Karadeniz ilçelerini gezmem. Miting değil bayramlaşma çağrısı yaptık biz. Muazzam bir buluşmaya dönmüştür. Tabii bu muazzam süreç bence bir tuzakla ne yazık ki tuzakla sona erdirilmek istenmiştir. Benim oradaki tavırlarım net belli. Benim orada tabii annemin düştüğü durum. Benim VIP diye derdim yok. Dolayısıyla benim öyle bir sıkıntım yok. VIP süreçlerinin çok daha netleşmesi gerekir. Beni karşılayanlar bir şey organize ediyor yollayanlar bir şey organize ediyor. Trabzon VIP'den geçtim. Ben ne söylediğimi biliyorum. Buranın sakinleşmesiyle ilgili. Oradaki Vali Bey ne söylediğimi biliyor. Buradaki konu İstanbul'un konusu değil. Valiye hakaret etmedim. Bu süreç çok nettir. Bizim de başka duyumlarımız var. Bakacağız.

Partinizin güçlü bir ismisiniz. Önemli görevlerde bulundunuz. İzmir'de yarışı kaybettiniz. İstanbul'da da seçimi geride bıraktınız. Bunun analizini yaptınız mı? Sizce ne oluyor? İzmir'i neden kaybettiniz?

Binali Yıldırım: İzmir seçimi çok geride kaldı. 17-25 Aralık'ın gölgesinde bir seçim yaptık. Buradaki seçim sonuçlanmadı. Ekrem Bey ben seçilmiş belediye başkanıyım dese de kazanan bir başkan yok. Olsaydı zaten seçim yenilenmezdi. Ekrem Bey alışkanlık haline getirdi doğru söylememeyi. Soruları İsmail Bey'den aldı dedi. Siz de almadığım yönünde açıklama yaptınız. İGDAŞ, kendilerini yalanladı. En yakın arkadaşı Fatih Portakal bile bu Ordu işi olmamıştır dedi. Bizde görüntüler var, RTÜK'ten dolayı yayınlamıyoruz dedi. Düşündü taşındı, 'basitlik' diye bir icatta bulundu. Özür dilemesi gerekir Vali'den demiştim. Şimdi diyorum ki milletten ve İstanbullulardan özür dilemesi gerekir.

İstanbul için çok güzel hizmetler yaptık. Bu yetkiyi İstanbullu bize yetkiyi verince daha güzellerini yapacağız.

Ekrem İmamoğlu: Şimdi yine Sayın Yıldırım yanlış bilgilendirilmiştir. 'Yalan söylemiştir' cümlesini üstüne basa basa ifade etmiştir. Çok yazık, üzücü. Üzülerek izliyorum. Öncelikle benim oradaki ifademde İsmail Küçükkaya'nın ismi geçmiyor. Ben dedim ki bana gelen bilgi Engin Bey bunu söylemiştir, karşı tarafın soruların belirlenmesi, sorunların verilmesi ve sorulması. Ben öyle bir şey istemiyorum dedim. 

Son 5 yılda 753 milyonluk bir zarardan bahsediliyor. Siz belediye başkanı seçilirseniz bu tabloyu nasıl değiştireceksiniz?

Binali Yıldırım: Sayıştay raporunu gördünüz mü? Öyle bir rakam yok. Bu yalan. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açıklandı. Yalanlama geldi bilmenizi isterim. Maalesef yeterince bu konu duyurulamadı. Onların yerine biz duyurmak zorunda kaldık. Böyle bir şey yok yalan. Doğru değil diyelim Ekrem Bey alınmasın. Bu konularda daha ilkeli davranmasını beklerim. Kafa bulandırmaya çalıştığı tüm meselelerin doğru olmadığı ortaya çıktı. Vakıflarla ilgili açıklamalar yapıldı. Belediyeler vakıflara nakdi kaynak aktaramaz. Bu vakıflar öğrenci yurtları yapıyor, sosyal faaliyetler yapıyor.  Tamamen kamu yararına.  FETÖ'nün gençleri devşirip bizim başımıza bir bela sardıysa, bunları yeniden yaşamamak için çalışıyor bu vakıflar.

Araçlar, vakıflara ayrılan paralar... Belediye başkanı seçilirseniz bu israf dediğiniz düzen, vakıflara aktarılan para nasıl çözeceksiniz?

Ekrem İmamoğlu: İstanbul'un en büyük sorunu yoksulluk. Biz israf tasarruf ve seferberlik kelimelerini çok önemsiyoruz. Herkesin önemsemesi lazım. Ben artık kelimelere takılmıyorum. Sayıştay denetiminden çıkan raporu getirdim. Söyleyeceklerimin de konuları burada mevcuttur. Tekrar söylüyorum, yanıltılmış olabilir. Vali Bey'e buradan sesleniyorum kim bu kararı veriyor? Şu an bir seçim süreci, kim asıyor oraya? İhtiyaç fazlası araç kullanımı. Sadece İBB'ye ait bin 810 araç 7 personele bir binek araç düşüyor. Tasarruf yapacağınız, ekonomik seferberlik yapacağız.

FETÖ iması oldu. Biz FETÖ ile mücadeleyi çok önemsiyoruz. FETÖ ile mücadele için neler yapacaksınız?

Ekrem İmamoğlu: Benim uzaktan, yakından, ilişkim yok. Siyaset öncesi eleştiren siyaset sonrası da eleştirisine devam eden bir kimliğim. Ben devlete inanırım. Ben yurt yapamıyorum da başkasına mı ihtiyaç duyacağım? Esas olan devlettir. İş birliği yaparsınız ama yurdu belediye yapacak. Birçok konuda yatırımlar yapılacak. Eğitim seferberliği belediye yapacak. Zaten başımızda FETÖ belası oluştu. Sorarım size bu nedir yani? Belediye başkanlığında bina bomboş duruyor neden duruyor dedim? Devletin güçlenmesine inanan bir ahlaktan geliyoruz. Terör örgütlerinin hiçbirisiyle zerre ilişkimiz olamaz.

Seçilirseniz FETÖ ilce mücadelede ne vaat ediyorsunuz?

Binali Yıldırım: Temiz vakıf ne demek yani? Deterjanla temizleyip mi belirleyeceğiz? 23 bin tane vakıf, dernek var. Hepsine İBB de ilçe belediyeleri de destek oluyor. Belediyeler bu kuruluşlara nakdi destek olamaz. Toplumsal sorumluluk üstleniyorlar. Kurslar düzenliyorlar. Algı operasyonu yapılamaz. Memnun oldum FETÖ açıklamasından. Takdir ediyorum. Şehitler verdik, gazilerimiz var. FETÖ ile mücadele devam edecek. Hukuk içerisinde kalarak devam edeceğiz. Bizi ilgilendiren ihanet kısmıdır.

Ekonomi konuşmak istiyorum. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. İşsizlik çok ciddi bir problem haline geldi. Seçilirseniz  neler yapacaksınız?

Binali Yıldırım: İnsanların hayatına yansıyor. Bu yükü hafifletmek için birçok vaadimiz var. İstanbul ihracatı 72 milyar dolar. Gelen turistin üçte biri İstanbul'a geliyor. Çekeceğimiz yatırımcılarla 500 bin istihdam sağlayacağız. Tuzla'da teknoloji vadisi kuracağız. 160 bioteknoloji fabrikası yapılacak. Döviz kaybını önleyeceğiz.  Gençlerin akıl terini sermayeye dönüştüreceğiz. Roterdam'da var, Singapur'da var bu modeli İstanbul'a getireceğiz. Atatürk Havalimanı millet bahçesi ve kongre merkezi olacak. Buradaki amacımız. Avrupa'daki 50 milyonluk kongre turizminden yararlanmak için. 40 milyarlık bir katkıdan bahsediyoruz.

Kent yoksulluğu, işsizlik. Bunu nasıl çözeceksiniz?

Ekrem İmamoğlu: Ben temiz vakıflara vereceğim demedim, temiz vakıflarla iş birliği yapacağım dedim. Her şeyi konuşmaya hazırım. Bir büyük olarak da sorabilirler. Bu şehrin 3 gencinden biri işsiz. Okutamamışız, meslek sahibi yapamamışız iş de bulamamışız. Bu şehirde yüzde 15'i aşmış işsizlik oranı var. Bu acı faturada uğraşacağımız şey kesinlikle israf. İBB desteğini 5 katına çıkaracağız. 4 aileden birisi bu şehirde açlık sınırının altında. Açlık sınırının altındaki ailelere 2 bin 20 liraya kadar maddi destek sunacağız. Biz işsizimizin yanında olacağız. Bölge istihdam ofisine kayıt yaptıran işsizlerimize iş bulacağınız. Eğitim desteğimize katılan insanlarımız biz diyoruz ki ücretsiz ulaşım desteği sunacağız.

Ben İstanbul'da yaşayan Kürt kökenli ve Türkiye Cumhuriyeti aşığı bir seçmeninizim. Kime oy vereyim?

Ekrem İmamoğlu: Şimdi bakın yoksulluktan bahsettim değil mi,  sosyal politikadan bahsedelim. Benim vatandaşım diyorum, 16 milyon İstanbullu diyorum. Partimin genel başkanıyla oturup sohbet ettim, ben İstanbul İttifakı'nın adayı olmak istiyorum dedim. Partizanlık bu ülkede bitecek. Partiler bir araç, amaç değil. Bizim için bir araç, hizmet için araç. Sadece ittifak partisinin adayı değilim ki ben. Partizanlık bu ülkenin en büyük düşmanlarından biridir. İnsanlar birbirine selam alıp vermeyecek duruma geliyor. Biz bu milleti eşitlemeye geliyoruz. Bağcılar'daki çocukla Kadıköy'deki çocuğu eşitlemeye geliyoruz. Zira partizanlıkla ilgili onlarca örnek verebilirim. İstanbullu biliyor. AK Partili hemşehrilerim biliyor. Partizanlığın yok edilmesine sadece ben değil Sayın Yıldırım da mücadele etmeli. Ben özgürüm, 16 milyon insandan gücünü alan belediye başkan adayıyım.

Binali Yıldırım: Biz hizmet yaparken İstanbul'da ya da Türkiye'de inançlara, etnik kökenlere bakmayız. Herkese aynı hizmeti götürürüz. Kampanyada seçimlerde particilik vardır. Seçimden sonra rozetinizi çıkartırsınız. Ben bunu şiddetle reddediyorum. İzmir'e gidip neler yaptığımız görsün. İZBAN'ı CHP'li belediye ile beraber yaptık. Partizanlık bizimle beraber telaffuz edilemez. İstanbul'da yaşayan bütün kardeşlerimize her köşeden buraya gelmiş, 15 milyona hizmet için varız. İstanbul'a 94'ten beri hizmet ediyorum.  İDO'yu kendi sınıfında bir numara yaptım.

Binali Yıldırım: Mal varlığı beyanında bulunmaya mecbursunuz. Memur dahi olsanız olacak. 16 yıldır mal varlığı beyanı veriyorum. Her sene değişiklik olursa yeniliyoruz. Kamuoyuna vermek gibi bir adet yok. Herhangi bir dava konusu oldu mu mahkeme tarafından talep edilir, dosyaya konur. Benim açımdan sakıncası yok, çocuklarımın da yok.  Eski iddialar yeniden ortaya kondu. Biz her zaman hesap verdik. Vermeye de hazırız. Hem burada hem öbür tarafta.

Mal beyanı konusunda siz ne dersiniz?

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle Sayın Yıldırım'ın açıkladığı gibi hepimiz kamu görevlisi olduğumuzdan dolayı mal beyazı veriyoruz. Bunu her yıl yenileyerek veriyoruz. Belediye başkanı olmak ya da bakan olmak bir kere meslek değil. Hepimiz bir görev yerine getiriyoruz. Biz şahsım adına bu önerinizi Sayın Yıldırım gibi zevkle kabul ediyorum. Tabii ki ailece olmalı.

500 binden fazla Suriyeli var İstanbul'da. Bu aslında iyi yönetilmeyi de kapsıyor. Hiç kimsenin ırkçı yaklaşım hakkı yok burada. Suriye meselesinde ne yapacağınızı merak ediyorum.

Ekrem İmamoğlu: Mülteci konusunu biz iyi yönetemedik. Mülteci konusunu sadece vicdanla ve toplumsal tavırla açıklamak mümkün değil. Mülteci konusu birtakım evrensel hükümler taşır. Biz yalnız bırakıldık. Siz bizi bu süreçte yalnız bırakarak dünyayı başka bir tehlikeye sürüklüyorsunuz diyerek Avrupa'daki katılımcılara seslenmiştim. İstanbuk nüfusunun yüzde 4'ü. 3 aşamaya bölüyoruz bunu. Göçmenliğe ve mülteciliğe ilişkin bir masa kuracağız ve bu masa aktif çalışacak. Biz mevcut mülteci insanlarını, çocuğu ve kadını koruyacağız. İkinci biz şunu da söyleyeyim, plaja girmesin yanlış. İnsanlık dışı uygulamalar yanlış. Bizim geçmişten bu güne kapsayacağımız duygularla hareket edeceğiz. İkinci husus, burada nerede yanlış yapıyoruz, bir anda 3.5 milyona yakın mülteci ülkeye dağılmamalıydı. Üçüncü husus, bu uluslararası alanlarda gidip bunu diyeceğiz; sadece toprağın altındaki petrolü düşünerek bizi mülteci sorunuyla başbaşa bırakamazsınız.

İstanbul'da 500 binden fazla Suriyeli var. Türkiye bu konuda çok fazla fedakarlık yapıyor. Suriye meselesinde ne yapacağınızı merak ediyorum.

Binali Yıldırım: Ekrem Bey çok şey anlattı da ne yapacağını söylemeyi unuttu. Göçmen konusu özellikle Suriyeliler. Bu insanlar ölümden kaçtı. Canlarını kurtarmak için kaçtılar. Biz onları misafir ettik. Bu işin başlangıcı böyle oldu. Şimdi bunlar geçici koruma statüsündeler. Böyle bir kimlikleri var. Hepsinin kaydı var.  En temel insanlık hizmetleri var.

Uluslararası camia bunlara gerekli desteği vermedi. Türkiye insanlık dersi verdi dediler ama ellerini taşın altına koymadılar. Açlığa yoksulluğa terk ettiler. Denizde boğulmalarına göz yumdular. Gidecekler.  Afrin'e bir kısmını gönderdik. 500 bine yakın Suriyeli gitti. Temizleyip diğerlerini de oraya göndereceğiz. Fatih, Esenyurt, Beyoğlu gibi bölgelerde sayı fazla. Buralarda asayiş sorunu, olaylara karışırlarsa, tutar göndeririz. Belediyenin bu işi tek başına yapması mümkün değil. İçişleri Bakanlığı, Göç İdaresi koordinasyon ile çalışılacak.

Kadın, kadının güçlendirilmesi, kreş... Neler yapacaksınız?

Binali Yıldırım: Kadının toplumda daha etkin rol almasında ciddi bir artış var. Siyasette de artış var ama istediğimiz düzeyde değil. Kadın öğretmenlerin sayısı erkeklerden fazla. Hakimlerin sayısı erkek hakimlerle hemen hemen aynı.

Yoğunlaşmamız gereken kısım ev kadınlarımız. Ev işlerine bakıyorlar. Onların da sosyalleşmeye dışarıya çıkmaya ihtiyaçları var. Belediye olarak değerlendireceğiz. Katkı sağlayacağız. 300 mahallede kreş yok. 300 mahallede 950 tane kreş yapacağız. Rahat bir şekilde çocuklarını bırakıp dışarı çıkacaklar. Ekrem Bey'de de bu vaatler olabilir. Birçok vaat hali hazırda belediyenin yaptığı şeyler var. Yeni vaatler var. Ekrem Bey Beylikdüzü'nde kreş vaadi vermiş. 11 tane vermiş sadece 1 tane yapabilmiş. Keşke 11'ini de yapsaydı. Önemli olan vaat vermek değil, yerine getirmek. Ben hiçbir vaadi karşılıksız bırakmadım.

Kadın, kadının güçlendirilmesi en önemli olay kreş imkanları.

Ekrem İmamoğlu: Öncelikle siyasi kalitemiz konusunda yine bir yorumda bulundu. Bu hoş bir yorum değil. Beylikdüzü halkı bizim 5 yılda neler başardığımız hususunda net bir refleks ortaya koymuştur. Bu gün vaat verme pozisyonu bize aittir. Sayın Yıldırım'a şunu söyleme çalıştım; Siz 25 yıla yakın 15 yılda AK Parti belediye başkanlığı olmak üzere yönetimdesiniz zaten. O anlamda vaat bize yakışır. Tabii ki bizdeki açıklamalar takip ediliyor olması ve şimdi yenilenecek olan kısmıyla beraber bizim söylemlerimiz üzerine oturmuştur. Biz hızlıca 150 kreş açacağız. En fazla çocuk sayısı olan ve kreş olmayan mahallede kreş açacağız. Kadınların hayat içerisinde olmasını sağlamak. Anneler 0-4 yaş arası bebekleriyle ücretsiz dolaşmasını sağlayacağız. Bütün sosyal tesislerimizden yüzde 40 indirim almasını sağlayacağız. Kadın sığınma evi açacağız. Bununla beraber bir şey söyleyeyim İstanbul güvenlikte 71.sırada. Çocuğuyla beraber kadını destekleyeceğiz. Bu anlamda özel ekiplerimiz olacak. Mahalle evlerimizde 2 sosyolog istihdamı sağlayacağız.

Hayatınızda FETÖ yurtlarında kaldınız mı?

Binali Yıldırım: Yok. Ben hayatımda ne FETÖ'yü görmüşüm, ne de yurtlarında kalmışım.

İstanbul'da çarpık kentleşme, bunu nasıl çözeceksiniz?

Ekrem İmamoğlu: İstanbul'un yönü yok. İstanbul'un gittiği yerle ilgili bir tanım yok. 2030 ve 2050 hedeflerimizi açıklayacağız. İstanbul'un nüfusu bu, İstanbul'un 150 mahallesi evet kırsalda kalacak. Tarım ve gıda üretimine yönlendirilecek. İstanbul dünyanın en sıkıntılı metropollerinden birisidir yeşil alan bakımından. Bunların hepsi yaşamı etkileyen şeyler. İstanbul'un yeşile ihtiyacı var. İstanbul'da kentsel dönüşüm çok önemli bir konu. Sahile kurulan o yüksek binalar ya da yeşil alanların yok edilerek deprem alanlarının yok edilmesi... Bütün bu unsanları katı, sıkı değişmez kurallarını vadedeceğiz.

Binali Yıldırım: Yeşil alan bir şehir için önemli. İki şekilde önemli. Şehrin nefes alması için. Bizim de 20 tane yeşil koridor projemiz var. Silivri'den başlıyor, Pendik'e kadar gidiyor. Yapılaşmadan dolayı dereler kurudu. Bu dereleri ihya edeceğiz. 37 milyon 500 bin metre kare ilave yeşil alan elde edeceğiz. Yürüyüş alanları, piknik alanları olacak. Millet bahçelerine geçiş olacak. 200 metre mesafede çocuk parkı olacak. Kuzey ormanları ile iletişimi bu ormanlarla sağlayacağız. Buraları depremde geçici barınma alanları olarak da kullanacağız. Heyecan verici bir proje ve çok kolay da yapılabilir. Dikey yapılaşma kötü bir şey. Sosyalleşmeyi ortadan kaldırıyor. Şehrin güzelliğini kimliğini ortadan kaldırıyor. İstanbul'un dikey yapılaşmasında 22 ilçede yoğunlaşmış. 18'i CHP'li belediyelerin.

Gençler konusunda ne yapacaksınız?

Ekrem İmamoğlu: İsmail Bey bu şehir çocuk ve genç kenti. Genç deyince aklımıza ne gelir, eğitim. Eğitim seferberliği. Gençkart ile yüzde 40 indirim. Öğrenci olmayan bu gençler dahil. 400 lira öğrenci bursu vereceğiz. 10 adet yeni gençlik merkezi, 10 adet dünya dilleri merkezi. Hangi talep varsa dillerine dönük eğitim verdireceğiz. Espor arenaları. Gençler özellikle İstanbul'dan başka şehirlere kaçmayacak. Bizim gençlerimiz hayallerini İstanbul'da kuracak. 350 bin gencin Ekrem abisi olmaya geliyorum. Ben onların Ekrem abisi olacağım. Erişilebilir bir kent olacak. Biz bu kenti vicdanlı hale getireceğiz. Yaşam becerilerini öğrenme köyü kuracağız. Yaşlı ve engellilere acil durum bilekliği. Aktif yaşlanma programıyla yaşlılarımızın bu kentten keyif almasını sağlayacağız.

Gençler... Gençler konusunda ne yapacaksınız? Engelli kardeşlerimin de bunun içine katılmasını istiyorum. Siz gençleri önemsiyoruz dediniz.

Binali Yıldırım: Gençler benim kankam. Gençleri benim kankam olmaya davet ettim. 10 GB internet bedava olacak. Bu internetle ne yapabilirler? 150 saat müzik çalabilirler, 150 saat internete girebilirler. 10 saat  video izleyebilirler. İkincisi müzeler ve tiyatrolar bütün gençlere ücretsiz olacak. E-spor olimpiyatlarını İstanbul'da yapacağız. Kırtasiye desteği var. Amatör spor kulüplerine 100 bin liralık destek vereceğiz her yıl. Motosikletle geçişler her iki köprüde ücretsiz olacak. Üniversiteye hazırlanan öğrencilik vasfını kaybetmişlere de ulaşım indiriminden yararlanacak. Öğretmenler bütün toplu ulaşımdan bedava yararlanacak. Bursu yazmadım. Belediyeler burs veremiyor. CHP konuyu anayasa mahkemesine götürdü. Belediyelerin burs vermesini imkansız hale getirdi. Ankara ile beraber çalışırsak bu mesele çözülebilir. Ekrem Bey'in beyanatı var. İstanbul Ankara'dan yönetilmeyecek diye.

- Ulaşım konusunda ne vaat ediyorsunuz

Binali Yıldırım: Ulaşım benim işim. 16 yıl boyunca Türkiye'yi örülmüş yollarla donattık. 3. Köprü'yü yaptık, Marmaray'ı yaptık, Osman Gazi'yi yaptık. Dünyanın en büyük havalimanını yaptık. İnsanların trafikte yarım saat kazanmalarını sağlayacağız. Raylı sistemle yapacağız. 233 km var. Her yıl 50 km raylı sistem yapacağız. Metroların payı süre sonunda yüzde 48'e çıkacak. Bugün yüzde 18. Bu en önemli projemiz. Çok ciddi bir yatırımlar var. Edindiğimiz projelerle bunu çok kolay yapabiliriz. Ciddi anlamda metrobüste biraz rahatlama oldu. Metrobüs güzergahını otonom ve akıllı metrobüs araçları ile değiştireceğiz. Bu güzergahta da bir otoyol daha yapacağız. Ayrıca Levent ile Mahmutbey arasındaki metroyu açacağız. Bunu ben yaparım, çünkü daha önce yaptık.

İstanbul'da belediye başkanı seçilirseniz ulaşım politikları konusunda ne yapacaksınız?

Ekrem İmamoğlu: Size bir şey söyleyeyim. Biz bütün aktörlerle beraber çalışacağız. Biz taksicinin, minibüsçünün köprüleri ücretiz kullanılması konusunda girişimde bulunacağız. İstanbul dünyanın en sıkışık ikinci kenti. İstanbul durakta bekleme süresi 20 dakikayı aşıyor. İstanbullunun ulaşımda günde geçirdiği vakit 91 dakika. İstanbul'u çözemediler. Ben Marmaray'dan geçtim. 2004'te 45 kilometreyle aldıkları metro hatları 170 kilometreye erişebildi. Beylikdüzü metrosu hala duruyor. 2004'ten beri vadedildi. Deniz ulaşımı yüzde 10'lardan yüzde 3'lere düştü. Metrobüs hattında da yerli ve temiz enerjili ulaşım firmalarıyla çalışacağız.

Buradan çıkışta eğer kendileri de uygun görürse iki hanımefendinin yanımızda olduğu bir fotoğrafı vermek isterim. Bu şehrin kucaklaşmaya ihtiyacı var. Bu ülkenin de kucaklaşmaya ihtiyacı var. Vicdan, ahlak, erdemn bütün bu kavramlar şehirlerden başlar. Ben kimseyle ilgili konuşmadım. 6 aydır söz verdiğim gibi temiz bir dille bu süreci bitiriyorum. Bu şehir, akılla bilimle özgürlik içinde eşit paylaşarak muazzam bir kent vaat edeceğiz. Ekibimiz müthiş bir ekip. Adil bir kent vaat etmek konusunda çaba gösteriyoruz. 23 Haziran'da herkesin oy kullanmasını özellikle istiyorum. Herkes demokrasi bayramını bizimle yaşasın. Ben her şey çok güzel olacak diyorum.

Etiketler:

Yorumlar (0 yorum)

Henüz bu içerik için yorum yapılmamış.