Banka API'leri Türkiye'de: Dijital Finansal Dönüşümün Yavaş İlerlemesi

25.09.2024
Selahattin ÇEKİÇ Selahattin ÇEKİÇ

Yaklaşık üç yıl önce, Türkiye'de banka API'lerinin erişime açılması, dijital finansal dönüşümün kapılarını aralayan önemli bir adım olarak lanse edilmişti. Büyük umutlarla karşılanan bu gelişmenin, finansal ekosistemi kökten değiştireceği düşünülüyordu. API'ler sayesinde fintech şirketlerinin inovasyonlarının hızlanacağı, kullanıcıların finansal hizmetlere daha pratik bir şekilde erişeceği ve bankacılık sektörünün dijitalleşme sürecine ivme kazandıracağı öngörülüyordu. Ancak, üç yıllık süre içinde beklenen büyük değişimlerin tam anlamıyla gerçekleşmediğini söylemek mümkün.

Türkiye’de Banka API'lerinin Durumu: Sınırlı Farkındalık ve Yavaş İlerleme Türkiye'de banka API'lerinin erişime açılması, dijital finansal dönüşüm için önemli bir adım olmasına rağmen, bu adımın sonuçları beklenildiği kadar hızlı ve geniş kapsamlı olmadı. API'ler üzerinden sunulan finansal hizmetler, halen sınırlı bir kitle tarafından biliniyor ve kullanılıyor. Öyle ki, pek çok bireysel kullanıcı banka API'lerinin sağladığı imkanlardan habersiz. Bunun yanı sıra, bu hizmetleri kullanarak geliştirme yapan fintech girişimlerinin sayısı da oldukça sınırlı kalmış durumda.

Açık bankacılık kavramı Türkiye’de henüz tam anlamıyla yaygınlaşmamışken, bu alanda yapılan yatırımlar da Avrupa ve Amerika’daki örneklerine kıyasla daha yavaş ilerliyor. Büyük bankaların bir kısmı API’lerini açmış olsa da, bu hizmetlerin kullanım alanları henüz geniş bir kitleye ulaşabilmiş değil. Kullanıcılar, hâlâ bankaların kendi mobil uygulamaları ve internet bankacılığı üzerinden hizmet almayı tercih ediyor. Üçüncü taraf uygulamalar üzerinden bankacılık hizmetlerine erişim imkânı sağlayan fintech çözümleri ise sınırlı kalıyor.

Finansal Devrim Beklentisi: Gerçekleşmeyen Büyük Değişim Üç yıl önce bu adımın atılmasıyla birlikte, fintech sektörünün Türkiye'de ciddi bir ivme kazanacağı, kullanıcıların tüm banka hesaplarını tek bir uygulama üzerinden yönetebileceği ve kişiselleştirilmiş finansal çözümlerin yaygınlaşacağı düşünülüyordu. Ancak şu ana kadar dijital bankacılık alanında bu devrimsel adımlar beklenilen kadar hızlı gelmedi.

Kredi değerlendirme, ödeme çözümleri ve finansal analiz gibi alanlarda API’lerin kullanımı, sınırlı birkaç fintech girişimiyle sınırlı kalmış durumda. KOBİ'ler için sunulacak yenilikçi çözümler ya da bireysel kullanıcılar için daha pratik bütçe yönetim araçları, henüz geniş çaplı bir kullanım alanı bulamadı.

Bankaların API’lerini açma sürecinde yaşanan teknik ve güvenlik endişeleri, fintech girişimlerinin gelişimini de kısıtlayan faktörlerden biri oldu. Bankaların bir kısmı, API’leri açarken oldukça temkinli davrandı ve bu temkinli yaklaşım, inovasyonların hızını düşürdü. Ayrıca, kullanıcılar açısından veri paylaşımı ve güvenlik konusunda yeterli farkındalık sağlanmadığından, API'lerle ilgili hizmetlere yönelik bir talep oluşmadı.

Diğer Alanlarda API Kullanımı: Sadece Bankacılıkla Sınırlı Değil Türkiye'de banka API'lerinin beklenilen seviyede kullanılamaması, dijital finansal devrimin hızını kesmiş olabilir. Ancak, API'lerin sunduğu olanaklar sadece finansal hizmetlerle sınırlı değil. Türkiye'de API’ler, başka sektörlerde de yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı.

Özellikle e-ticaret, sigortacılık ve lojistik gibi alanlarda API kullanımı giderek daha yaygın hale geliyor. E-ticaret siteleri, ödeme sistemleri ve müşteri verileri arasında bağlantı kuran API'lerle operasyonlarını hızlandırırken, sigorta şirketleri de poliçe oluşturma ve talepleri değerlendirme süreçlerini API’ler sayesinde daha verimli hale getirebiliyor.

Ayrıca, Türkiye'de bazı kamu kurumları da API’leri kullanarak veri paylaşımını ve hizmet sunumunu dijital ortama taşımaya başladı. Örneğin, Gelir İdaresi Başkanlığı gibi bazı kamu kurumları, vergi işlemlerini kolaylaştıran ve üçüncü taraf yazılımlarla entegrasyon sağlayan API’ler sunarak dijitalleşmeye katkıda bulunuyor.

Yavaş İlerleyen Dijital Finansal Dönüşüm: Beklentiler ve Gerçekler Banka API'lerinin Türkiye'de erişime açılması, dijital finansal devrimin bir parçası olarak tanıtılmıştı. Ancak bu devrimin beklenilen etkileri, bugüne kadar tam anlamıyla ortaya çıkmadı. Bunun birkaç nedeni var:

Dijital Altyapının Sınırlı Olması: Türkiye'de dijital altyapı, birçok gelişmiş ülkeye kıyasla henüz yeterince olgunlaşmamış durumda. Bankaların ve fintech girişimlerinin dijital çözümleri hızlı ve geniş çapta sunabilmesi için daha gelişmiş bir altyapıya ihtiyaç duyuluyor.

Kullanıcı Farkındalığının Az Olması: Açık bankacılık ve API’ler gibi kavramlar, Türkiye'deki kullanıcılar arasında henüz yeterince tanınmıyor. Bu da yeni finansal hizmetlerin kullanım oranlarını düşük tutuyor.

Regülasyon ve Güvenlik Kaygıları: Veri paylaşımı ve güvenlik konusundaki kaygılar, hem kullanıcıların hem de finansal kurumların bu yeni teknolojilere temkinli yaklaşmasına neden oluyor. Bu da inovasyon hızını yavaşlatan faktörlerden biri.

Geleceğe Bakış: Dijitalleşmenin Yolu Uzun Her ne kadar büyük bir dijital finansal devrimden söz edemesek de, banka API'lerinin Türkiye'de yaygınlaşması için hâlâ önemli bir potansiyel bulunuyor. Teknolojik altyapı iyileştirildikçe, bankalar API’lerini daha fazla açtıkça ve kullanıcılar bu hizmetler konusunda daha bilinçlendikçe, önümüzdeki yıllarda bu alanın ciddi bir ivme kazanması beklenebilir.

API'lerin sunduğu olanaklar sadece bankacılıkla sınırlı değil; e-ticaret, sigortacılık ve lojistik gibi pek çok sektörde de API’lerin etkisi hissedilmeye başlanmış durumda. Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu yavaş ilerlese de, atılacak doğru adımlar ve yapılacak stratejik yatırımlarla bu yolculuk hız kazanabilir.

Sonuç olarak, Türkiye'de banka API'lerinin erişime açılmasıyla birlikte dijital finansal devrim için büyük bir potansiyel yaratıldı. Ancak bu potansiyelin tam anlamıyla gerçeğe dönüşebilmesi için hem teknolojik altyapının geliştirilmesi hem de kullanıcı farkındalığının artırılması şart. Şu ana kadar büyük değişimler yaşanmasa da, Türkiye'nin dijital geleceği halen umut vaat ediyor.