APO Teröristtir! Bahçeli'nin Açıklamaları Akıl Tutulmasıdır

22.10.2024
Selahattin ÇEKİÇ Selahattin ÇEKİÇ

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son açıklamaları, Türkiye'nin terörle mücadelesinde büyük bir tezat oluşturan ve kabul edilmesi zor bir dönüşümü işaret ediyor. Abdullah Öcalan gibi bir terör liderine özgürlük vaat etmek, hem Türk milletine hem de yıllarca bu ülkenin birliğine ve huzuruna kast eden teröristlere karşı verilen mücadeleye büyük bir ihanet anlamına gelir.

Bahçeli, terör sorununun çözümü için her türlü fedakarlığa hazır olduklarını belirtti ve terörist başı Abdullah Öcalan'ı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde PKK’yı lağvetmeye çağırdı. Bu açıklama, yıllarca terör örgütüyle mücadelede dik durduğunu savunan Bahçeli'nin çizgisiyle tamamen ters düşüyor. Terör örgütüyle müzakere edilmesini ve Öcalan'a özgürlük tanınmasını talep etmek, teröre karşı verilen onca mücadelenin hiçe sayılması anlamına gelir.

Teröristlerle Tokalaşmak: Bir Yanılgı

Bahçeli'nin TBMM'de bazı HDP'li vekillerle tokalaşmasının ardından başlayan 'yeni çözüm süreci' tartışmaları, teröristlerle masaya oturmanın bir sonucu olarak algılanıyor. Bahçeli’nin açıklamaları ise bu algıyı güçlendirdi. "Türkiye’nin sorunu Kürtler değil terördür" demesine rağmen, terörün en büyük sorumlusu Abdullah Öcalan’a böyle bir alan tanınması, terörle mücadelede geri adım atmak anlamına gelir. PKK'nın kurucusu ve yıllarca bu ülkeye kan kusturan bir figür olan Öcalan'ı TBMM'ye davet etmek, binlerce şehidimizin kanını yok saymak demektir.

Öcalan’a Umut Hakkı: Ahlaki ve Milli Bir İhanet

Bahçeli'nin, Öcalan'ın tecridinin kaldırılması ve "Umut Hakkı"nın kullanılmasıyla ilgili bir yasal düzenleme yapılmasını önermesi, bu milletin aklıyla oynamaktan başka bir şey değildir. Bu tür bir açıklama, Türk milletine ve terörle mücadelede canını veren güvenlik güçlerine yapılan büyük bir haksızlıktır. Öcalan gibi bir teröriste umut vaadinde bulunmak, milletin hafızasında derin yaralar açacaktır.

Bahçeli’nin söylemlerine göre, Öcalan TBMM'ye gelip terörün bittiğini ilan ederse, ona özgürlük vaat edilebilir. Ancak bu söylem, PKK’nın yıllarca bu ülkenin birlik ve bütünlüğüne saldırdığı gerçeğini göz ardı ediyor. Abdullah Öcalan ve PKK, Türkiye'yi bölmek ve kardeş kavgası çıkarmak isteyen bir terör örgütüdür. Öcalan’ın liderlik ettiği bu örgüt, on binlerce vatandaşımızın ölümünden sorumludur. Ona herhangi bir şekilde özgürlük vaadinde bulunmak, teröre teslim olmaktır.

Çözüm Süreci Değil, Terörle Mücadele Gerekli

Türkiye'nin terörle mücadelesinde atılması gereken adımlar bellidir: Teröristlerle müzakere etmek değil, terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürmektir. Bahçeli'nin Öcalan’ı TBMM'ye davet etmesi, terörle mücadelede alınmış onca kazanımı yok saymaktır. Terör örgütleriyle yapılan hiçbir pazarlık, devleti güçlü kılmamış, aksine zayıflatmıştır. Bugün de böyle bir taviz verilirse, yarın daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.

Abdullah Öcalan, Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır. Yıllarca bu topraklara kan ve gözyaşı getirmiştir. PKK’nın başındaki bir isme özgürlük vaat etmek, Türk milletinin birlik ve beraberliğini tehdit eden bir adım olacaktır. Bu tür bir söylem, terör örgütü üyelerine cesaret verecek ve terörün sona ermesine değil, daha da büyümesine yol açacaktır.

Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik yaptığı çağrılar, Türk milletinin terörle mücadelesine vurulmuş büyük bir darbedir. Abdullah Öcalan gibi bir terörist başına umut vaat etmek, akıl tutulmasından başka bir şey değildir. Türk milleti terörle yaşamaya mecbur değildir, teröristlerle müzakere ederek değil, onları etkisiz hale getirerek huzura kavuşacaktır. Abdullah Öcalan'ın TBMM’de konuşması, terörün bu ülkeye verdiği zararların bir kez daha hatırlanmasına yol açacaktır. Bahçeli’nin bu söylemleri, ne milletin hafızasında ne de tarihte kabul görecektir. Teröristlere özgürlük vaat edenler, bu milletin geleceğinde yer bulamayacaktır.